Milletin malı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve ülkemizin ulusal güvenliğinin teminatı olan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun anonim şirkete dönüştürmek için hazırlanan kanun teklifine CHP’li Vekilden sert tepki! Teklif sahibi olan AKP’lileri sert bir şekilde eleştiren TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi ve CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, komisyon görüşmelerinde önemli açıklamalarda bulundu. Milletin malı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve ülkemizin ulusal güvenliğinin teminatı olan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun anonim şirkete dönüştürmek için hazırlanan kanun teklifine CHP’li Vekilden sert tepki! Teklif sahibi olan AKP’lileri sert bir şekilde eleştiren TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi ve CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, komisyon görüşmelerinde önemli açıklamalarda bulundu. Yılmazkaya, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun anonim şirkete dönüştürülmesiyle ilgili Milli Savunma Komisyonunda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; “Savunma sanayiinin temelini oluşturan, ülkemizin en köklü kurumlarından olan, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu ülkemiz için ve silahlı kuvvetlerimiz için çok önemli ve stratejik bir kurumdur. Bu önemli ve bir o kadarda stratejik kurum olan Makine-Kimya’yı, AŞ’ye dönüştürmek için komisyonumuza gelen ve içeriğinde birçok çelişkiyi barındıran yasa teklifi üzerine bir araya geldik. MKEK; Tophane-i Amire, İmalat-ı Harbiye Müdüriyeti Umumiyesi, Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü, MKE Kurumu Genel Müdürlüğü gibi değişik isim ve statüler altında 15. yüzyıldan bu yana hizmet veriyor” dedi. Soruyorum Bu Yasal Düzenlemenin Neresi Yerli Neresi Millidir? Yılmazkaya, “Bu köklü ve bir o kadarda önemli olan kuruluşumuz bugün hükümetin getirdiği bir düzenlemeyle; Meclis ve Sayıştay denetiminde çıkarılmanın yolu açılarak, birçok kanundan muaf tutulan, çalışanların haklarının ellerinden alındığı, yabancıların çalıştırılması için yol açılan, milli ve yerli olmayan bir durumla karşı karşıyayız! Şimdi hepinize soruyorum bu yasal düzenlemenin neresi yerli neresi millidir? Bunu tank palet fabrikasında yaşadık. Makina Kimya Türkiye'de emsali olmayan tesislere sahip eşsiz ve benzersiz bir kurumdur. Makina Kimya Mehmetçik'in güvencesidir, milletin malıdır, Atatürk cumhuriyetinin kurduğu bu kurum Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve ülkemizin ulusal güvenliğinin teminatıdır. En büyük örneği de Kıbrıs ambargosunda oluşan yoklukta Makina Kimyanın varlığıyla en azından kendimizi idame edebilmemizdir” ifadelerini kullandı. Savuma Sanayinin Temellerine Saatli Bomba Yerleştirmekten Farksızdır! Komisyonda AKP ve MHP milletvekillerine seslenen Yılmazkaya, “Şimdi siz bu düzenlemeyle; Makina Kimya Endüstrisi Kurumu’nu anonim şirketi haline dönüştüreceksiniz. Şirket sermayesinin tamamı hazineden karşılanacak, ancak tüm kanunlardan ve denetim mekanizmalarından muaf tutulacak. Özel şirketler denetleyecek. Ayrıca devletin, kamudaki istihdam kanunlarının tamamı yok sayılarak, iş kanuna göre personel istihdam edilecek. Sanki bu kurumda şu anda iş kanunuyla çalışan 2 bin 900 işçi yokmuş gibi. Planlanan değişiklikle; özel hukuk hükümlerine geçirilmesi planlanıp, mevcut statü tamamen kaldırılarak, ilerde özelleştirmeye zemin hazırlanmakta ve çalışanları belirsizliğe ve güvencesizliğe itmektedir. Bunun da amirinden memuruna, hizmetlisinden işçisine varana kadar büyük bir hak kaybı oluşturacağı aşikardır. Değişiklik ilerde özelleştirmeye zemin hazırlanmakta ve çalışanları belirsizliğe ve güvencesizliğe itmektedir. Savunma sanayi alnında yetişmişi nitelik ve donanımlı personelin başka kurumlarda çalıştırılmaya zorlanması ne akla ne mantığa sığmaktadır. Ayrıca, şirkette istihdam edilecek personelin kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı görülmektedir. Bu kuruluşu fayda-maliyet açısından daha işlevsel hale getirebiliriz, daha dinamik, daha etkili. Ama bu kadar köklü ve önemli bir kuruluşu bu yasal düzenlemeyle kevgire çevirmenin bir anlamı yok. Ülkenin güvenliği açısından bu kadar önemli bir kuruluşun bu şekilde bir düzenlemeyle “yaptım oldu” mantığıyla ele alınması savuma sanayinin temellerine saatli bomba yerleştirmekten farksızdır!” dedi.