“Devlet yurtlarının yetersiz olmasından dolayı, ev kiralarının ateş paşası olduğu ülkemizde eve çıkmaya gücü olmayan birçok öğrenci ucuz konaklama yollarına gidiyor” diyen CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, devlet yurtlarıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulunan Yılmazkaya, “8 milyonun üzerinde üniversite öğrencisinin olduğu ülkemizde, devlet yurtlarının 780 bin yatak kapasitesi var! Cumhurbaşkanı da çıkıp; yurtlar konusunda abartılacak bir şey yok diyerek üniversite öğrencilerinin bu sorununu görmezden gelmektedir.” ifadelerini kullandı. Gaziantep’te Öğrenci Olmak Çok Zor! “Üniversitelilerin 'barınma' sorunu var! Evler ateş pahası, yurtlarda yer yok!” diyen Yılmazkaya, “Tarafıma gelen onlarca yurt talebi, şunu net bir şekilde göstermektedir ki; Türkiye’de devlet yurdu sorunu var! Ama Cumhurbaşkanı yurt sorunu yok diyor! Bu söylemler sorunu çözmüyor, sorunu halının altına itiyor. Milletvekili olduğum Gaziantep ilinde bile hayat o kadar pahalı olmuş ki, öğrenciler için Gaziantep’te üniversite okumak çok zor. Ev kiraları çok yüksek, yemek ve gıda fiyatları el yakıyor. Bırakın öğrencileri üniversiteye gelen öğretim görevlileri bile kiralar ve hayat pahalılık yüzünden kentimizden gitmek istiyor. Çalışan insanların zor geçindi Gaziantep’te yaşam o kadar pahalı hale gelmiş ki öğrenciler hem okuyup hem de part time çalışmak zorunda kalıyor” ifadelerini kullandı. Öğrenci Sayısı 6-7 Kat Arttı! Birçok üniversite öğrencisinin tarikat ve cemaat yurtlarında kalmak zorunda kaldığını belirten Yılmazkaya, “AKP’nin, “her ile bir üniversite” projesi ile birlikte 2002’de 93 olan üniversite sayısı, 2020’de 203’e yükseldi. Dolayısıyla öğrenci sayısı 2002 yılında 1,5 milyon iken 2020 yılı itibariyle 8 milyon 250 bin seviyelerine yükselmiş durumda. Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurt sayısı ise 2020 yılı verilerine göre 780 bin yatak kapasitesine sahip. Buda bizlere şunu göstermektedir ki her 10 öğrenciden ancak 1 tanesi yurda yerleşebiliyor, geriye kalan 9 öğrenci ise yurtların kapasitesi yeterli olmadığı için dışarda kalıyor. Bu öğrenciler ya fahiş fiyatlarla ev tutmak zorunda kalıyor ya özel yurtlarda yüksek fiyatlara kalıyor ya da cemaat ve tarikat yurtlarını zorunlu olarak tercih ediyor” ifadelerini kullandı. Yılmazkaya, “Verilere baktığımızda öğrenci sayımız 6-7 kat artmış durumda ama yurt sayısında böyle bir artış söz konusu bile değil. Buna mukabil tarikat ve cemaat yurtlarında büyük artışlar var. Gençlerimizi tarikatların ellerine bırakan bir sistem var ülkede” dedi. “Yeterli devlet yurdu olmaması ve yüksek kiralar nedeniyle öğrenciler tarikat yurtlarını tercih etmek zorunda kalıyor” diyen Yılmazkaya, “Devlet yurdunda yer bulamayan öğrenci ya 'ev tutmak' ya da 'özel bir yurtta kalmak' seçeneği arasında kalmaktadır. Öğrencilerin zaten piyasa değerinin üstünde ev tutmak zorunda kaldığı bu sistemde iyi bir üniversite kadar güvenli, temiz ve ekonomik bir yurt bulabilmek de öğrenci ve velilerinin en büyük sorunu. Devlet yurtları yeterli olmadığı için öğrenciler çeşitli yapıların farklı manipülasyonlarına maruz bırakılmakta. Koronavirüs yüzünden bir buçuk yıldır ailelerinin yanında kalan milyonlarca öğrencinin yanı sıra, çiçeği burnunda fakülteliler de eğitim görecekleri kentlere akın etmeye başladı. Yeterli devlet yurdu olmaması ve yüksek kiralar nedeniyle öğrenciler tarikat yurtlarını tercih etmek zorunda kalıyor. Gençlerin ucuz, temiz ve modern yurtlara ve konutlara erişimi hakkı. Devletin bunu sağlaması asli görevidir. AKP Hükümetinin bu sorunu görmezden gelmesi büyük bir hatadır. Biran önce ortaöğretim ve yükseköğretimde okuyan gençlerimize yeterli barınma imkânı sağlanmalı. Bu yaşanan yurt sorunu ortadan kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.